İnsan çok özel ve çok karmaşık bir yapıya sahiptir. Uzman psikolog Elgün Guliyev insanları ‘ice-berg’e benzetmektedir. Biz insanların sadece suyun üzerindeki kısmını görüyoruz. Oysaki suyun altında neler olup bittiğinden haberdar olmuyoruz ilk bakışta.
Suyun altından haberdar olmamız için insanların bize açılmalarını sağlıyoruz veya insanlar bizlerle paylaştığı zaman onların dünyasına misafir olabiliyoruz. ‘İce-berg’ler de insanlar gibi yol alıp o yolda devam ederler ve zaman geçtikçe eriyip doğaya karışırlar. Bu yolda ilerlerken önemli olan mutlu ve sorunsuz ilerlemektir. Mutlu ve sorunsuz ilerlemek bizlerin varmak istediği nokta olmamalı, bizlerin yaşam biçimi, istikameti olmalı. Bu yolda ilerlerken insanlar bir takım engellerle karşılaşabiliyorlar ki, bu engeller insanların ruhlarında birtakım izler bırakıyor.
Nokta halindeki izler birikerek büyük bir top haline gelmektedir ki bu da insanları huzursuz, mutsuz ederek karşılarına problem olarak çıkmaktadır. ‘Ice-berg’in alt kısmında içe atılmış yaşantılar bulunmaktadır ve insan onları bir şekilde dışa vurmak zorundadır. Aksi takdirde ruh sağlığı risk altında olacaktır. İşte burada sanat o riske karşı koruyucu melek görevini üstlenmektedir. Ruhsal problemler resim sanatı ile ilişkisiz görünse de söz konusu insan olunca ruhsal problemler resim sanatı ile birleşerek insanın kendini gerçekleştirmesine yardımcı olmaktadır. Ressamlık sanatı hemen hemen insan kadar antiktir ve yaşlıdır.
Gelişmenin kişisel ve kültürel açılarını sembolize etmektedir. Sanat aynı zamanda toplum içerisindeki eğilimleri tatmin eder ve yansıtır. Sanat geleneksel olarak kişisel ifadelerin ve yar atıcı fikirlerin forumu şeklinde olmuştur. Bunun geçerliliği uzun zaman onaylanmış, teşvik edilmiş ve edilmektedir. Ama tedavi edici ortamda kullanıldığında sanat aynı anlamda kabul edilmemektedir.
Bunun olası nedenlerinden bir tanesi gelen eksel “sanat” anlayışı ile tedavi amaçlı “sanat” arasındaki temel farklılıktır. Geleneksel sanatta ressamlık işleminin temel amacı “iyi boyama, ressamlık”, “üretmek ve başarmak”, “estetik düşünceler ön plandadır”, “yaratıcılık ikinci plandadır”.Terapide ise bunun zıttıdır. Girişilen sanat aktivitesi “ıslah edici”, “tedavi edici”, “değişik hedef ve amaç” içerıcidir.
Sanatın bir iletişim aracı olarak keşfi oldukça iyileştirici olup hatta ice- berg’in suyun altında kalan kısmındaki gizli düşünceleri en iyi şekilde ifade etmek için sanat “sembollerle ifade “türü olarak kullanılabilir.
Tedavide ressamlık tek başına sanatı temsil etmemektedir. Terapi araç olarak güzel sanatları kullanmaktadır. Ressamlık onlardan sadece bir tanesidir. Ressamlık dışında terapi, araç olarak; ‘müzik’, ‘dans’, ‘heykel’ ve ‘oyun/tiyatro’yu kullanmaktadır. Sanat, kişinin aktif, zihinsel ve fiziksel olarak meşgul olduğu bir süreçtir. Dolayısıyla insanlar sanatla uğraşırken yaptığı işler katarsise yol açabilir.
Freud’a göre kişisel çelişki yaratıcılığın başlangıcını göstermektedir. Nevrozlara ve diğer semptomlara karşı hareket gösteren gizli mekanizmalar yaratıcı eylemde içsel çelişkilerin açıklanmasına izin vermektedir. Max Stern (1952), psikanalizlerde serbest ressamlığı kullanan terapist, nevrotik genç tarafından yapılan ressamlığın sağaltım için nasıl bir girişim olduğunu açıklamaktadır: ilkel yolla Freudian gelişimin başarılı aşamalarında travmatik olaylar test edilmiş, bu yollar çizimlerde tekrarlanmıştır. Böylece, nevrotik çelişkiyi bir sır aya dizmiş oluyorlar. Freud bir sanatçı oğlu olmasına rağmen, genel olarak biçimsel ressamlığa olan bazı davranışları, tutumları ile dikkate alınmıştır. Oğlu Ernst, sanatın psikanaliz içindeki rolü hakkında bazı açıklamalarda bulunmuştur. Burada fanteziden gerçeğe yönlendiren bir yol vardır ki, bu yol sanat yoludur. Bu anlamda, Freud, yorum için bir başlangıç noktası olarak sanatı rüyalara benzetmektedir ve aşağıdaki yolla bunları açıklamaktadır:
“Biz rüyayı genelde görsel imajlarda deniyoru. Aynı zamanda duygularda mevcut olabilir ve düşüncelerde bunda birbirine karıştırılabilir. Ve diğer duygular bazı şeyleri deneye bilir ama bununla birlikte bu imajların bir problemidir. Rüyalara açıklama yapma zorluğunun bölümü, bizim bu imajları sözlere çevirmemize bağlıdır. Rüya gören kişi bize sık sık “ Ben bunu nasıl anlatacağımı bilmiyorum “fakat” Ben bunu çizebilirim” diyor.” Freud hastalarına rüyalarını anlatmak yer ine çizmelerini önermiştir.
Sanat Terapisinin Amacı Nedir?
Sanat terapisi pratikte insan gelişimi ile ve psikolojisi ile ilgili teorilerin bilgisi üzer inde yoğunlaşmaktadır. Bunlar teşhis etme ve tedavi etme modellerinin tam yelpazesi üzerinde uygulanmaktadır. Eğitimsel amaçta ise, duygusal çatışmanın azalması, kişinin kendini tanıması, sosyal beceriler in geliştirilmesi, davranışların yönetilmesi, sorunla baş etme, kendine saygının artırılması gibi anlamlarda tedavi yollarını içerir.
Sanat terapisi gelişimsel, tıbbi, eğit imsel, sosyal ve psikolojik zayıflığın tedavisinde en etkin bir araçtır ve zihni sağlık, rehabilitasyon, tıbbi muayene, eğitim ve adli enstitülerde pratiği yapılmaktadır. Her yaştaki ve etnik kökendeki bireylere sanat terapistleri tarafından bireysel, çift olarak, aile olarak ve grup terapisi biçim inde hizmet edilmektedir. Sanat terapistleri için eğitimsel, mesleki ve etik standartlar Amerikan Sanat Terapisi Birliği-AATA tarafından düzenlenmektedir. Bireyin lisans eğitiminin tamamlanmasın a ve lisansüstü denetimli deneyim belgelerini inceledikten sonra yüksek lisans kaydına Sanat Terapisi Referans Belgesi Kurulu karar vermektedir. STRBK’lu tarafından yönetilen yazılı sınavı başarıyla tam anlayan sanat terapistleri, kurul onaylı eğitim kredilerini devam ettirerek deneyim kazanmış oluyorlar.
Sanat Terapisi Nasıl Yapılanmalı?
Sanat terapisi süreci ürünlerin oluşturulması, materyallerin lojistik olarak göz önünde tutulmasını içerir ve çalışma alanı terapinin diğer yönlerinden daha önemlidir. Sanat psikoterapisinde nelerin meydana geldiğini gözden geçirmezden önce, işin bu önemli lojistik ve yapısal etkilerini anlamak çok önemlidir. Buna rağmen sanat terapisi için gerekenlerin bir az sanat malzemeleri ve çalışma yeri olduğu düşünülebilir. Bunlar çalışmanın şekillenmesine yardımcı olan arka plan unsurlarıdır. Yapı, materyaller ve alan gibi bir bütün olarak sanat terapisi sürecinin yapılandırılmasını da içermektedir. Sanat terapisi, insanların referansla, kendi seçimleri ile veya düzenli programın bir parçası olarak sanat terapi merkezlerine gelmesiyle başlamaktadır. Yapıda zaman çok önemlidir:
Sürecin uzunluğu, sıklığı ve aralığı önemlidir.
Zaman: Zaman konusunda kararlar keyfi olarak yapılmamaktadır, ama danışanların ihtiyaçlarına ve kapasitelerine göre belirlenmektedir. Bunu sanat terapi sürecini uygulayacak danışman belirlemelidir. Bu organizasyonun bir bölümü sanat etkinliği ve bir bölümü de yapılanların paylaşılması zamanının yapılandırılmasıdır. Tutarlılık ve devamlılık program belirlemede göz önünde tutulmalıdır. Sanat terapisti tedavi programını hedefleri, imkanları ve sınırlamalarına göre tasarlamalıdır. Çoğu zaman danışman program yaparken daha kolaylaştırıcı ve yenilikçi çerçeve yerine kurumun var olan şablon örneğine bağlı kalmakta zorlana bilir. Açıkça danışman da programın bir parçası olarak uyum içinde çalışmalı. Ayakta tedavi edilen danışanlarda ise onların iş programı veya okul programı dikkate alınarak program hazırlanmalıdır. Sanat terapisti ilk önce ihtiyaç duyulana bakmalı sonra yapabileceklerini göz önüne getirmelidir.
Sanat etkinlikleri:Alana , zamana , malzemeye ilaveten yapı, sanat terapisinin gerçek aktivitesine bağlı olarak değişmelidir. Burada belirli bir görev var mı? Danışan seçim yapabilir mi? Sanat terapistinin yapı çerçevesindeki kararlarını daha az veya daha çok birçok faktör etkileyebilir. Sanat terapisti belirli işleri bilgi toplama, hedef kazanma ve danışan ihtiyaçları koşullan altında yapmalıdır.
Bilgi toplama; tedavi planlanması, değerlendirilmesi ve araştırma gibi amaçlar için önemlidir. Sanat terapisti, sözlü görüşmenin yararlı değerlendirme yöntemleri açısından sınırlandırılmamıştır.ama imajlar aracılığıyla daha fazla bilgi elde edilebilir. Örneğin; danışanlara ailelerinin, soy ağaçlarının resmini çizmelerini isteyerek. Çizilen resimlerin boyutu ve yerleştirilmesi, gösterilmiş aile üyelerinin aktiviteleri veya onları saran şeyler ve onların değişik resmedilmiş şekilleri gibi unsurlar aracılığıyla daha çok şeyler öğrenebiliriz. Başka değerlendirme aracı ise tedaviye neden olan koşulların tanıtılmasıdır. İntihara girişen, uyuşturucu sorunu olan, umutsuzluk duygusuna kapılan vb. danışanlara kendisini çizmesini istemek değerlendirme açısından yararlıdır ve danışanın kendisini algılaması açısından önemlidir. Örneğin; İntihara kalkışan danışanlarla çalıştığınızda ve intihar üzerine çalıştığınızda onlara intihara ilişkin intihar türlerini çizmelerini isteyebilirsiniz. Manikdepresif psikozlarda, evlilikle ilgili ilişkiler üzerine çalıştığınızda, çiftlerden evlilikle ilgili ilişkilerinin soyut resimlerini çizmelerini isteyip ve kendi portrelerinde birbirlerince değişiklik yapmalarını söyleyebilirsiniz.
Tedavi Koşulları: Kısaca söylemek gerekirse koşullar, danışanın yararlana bileceği şekilde olmalıdır. Kısa süreli hastaneye yatan danışanlarda amaçlar ve hedefler çok özel ve sınırlı olacaktır ki, Çoğu zaman bu durumlarda hasta ile çalışmak için çok küçük imkan elde edilmektedir. Danışanlar tarafından diğerlerinin resimlerini görmek onların daha kolay sürece adapte oldukları gözlenmiştir. Bir grupta yalnız takılan hasta, hiç konuşmayan, susan, içine kapanık hastalar dahi resimlerini birbirlerine göstermekle konuşmaya başlarlar.
Sanat Terapi Odası Nasıl Olmalı?
Sanat terapisi odasının lüks ve dizaynlı olmasına gerek yoktur. Sadece çok az gerekli ihtiyaçların olması yeterlidir. Az ihtiyaçlar dedikte kastedilen şey;
1. Mahremiyet,
2. Aydınlatma
3. Boş alandır.
Danışanın kendisini rahat hissetmesi için terapi ev ortamında yapılıyorsa salonda yapılmalı ve mahremiyete önem verilmelidir. evde hali yoksa hastanın acı çekmemesi için yere yatırılmamalıdır. Hasta bol ve rahat elbiseler giymeli ve oda temiz olmalıdır. Hasta kendisini rahat hissetmelidir. Terapi, odası bir tane olmalıdır ve odada masa, sandalye ve kitaplık olmalıdır.
Eğer grup veya aile terapisi yapılıyorsa o zaman başka bir boş alan kullanılmalıdır. En iyi çalışma odası grup odasıdır çünkü grup odasında her bireyle ayrı ayrı çalışabiliyorsun ve hiç birisi birbirlerini etkilemiyorlar. Gruptaki terapi bitene kadar birbirilerinin çalışmalarını göremiyorlar. Bu da onların birbirlerinden kopya çekmesini engeller. Odada mobilyalar farklılık oluştura bilir. Sandalyeye, yere ve halıya oturulabilir. Fakat danışman mutlaka danışanla aynı seviyede oturmalıdır. Aşağıda veya yukarıda oturmamalıdır. Oturulan yer çok konforlu ve resmi makam olmamalıdır. Danışman danışanın çizdiği resimle empati kurarak danışanı anlamaya çalışmalıdır. Terapist resimle terapide aşağıdaki materyalleri kullanmalıdır.
Terapide resim çizmek için materyaller:
Farklı kağıtlar, tahta ve tuval Dolma kalem Kurşun kalem Maket Kömür kalem Renkli araçlar (yağlı boya, sulu boya, guaş, akvarel) Pastel Mum boya Uç boyutlu araçlar (tahta, tuğla, plastik, kil) Resim fırçası Yapıştırıcı Terapide avantajlı materyallerin bilinmesi hasta için çok faydalı oluyor. Sulu boya yağlı boyadan daha avantajlı oluyor. Tebeşirle çizilen resim daha kolay siliniyor ve yeniden devam edilebilinir. Kille yapılan yapıtların yeniden onarılması uzun zaman alıyor. Genellikle hastalara 18x24 ölçüsünde kağıt verilmekte ve hastalar bu kağıdı kullanmakta serbesttirler.(kesip daha da küçük yapabilirler). Danışanlar genellikle küçük kağıtlar kullanmakta çünkü küçük kağıtları doldurmak daha kolay oluyor. Buradaki boş alan, danışan ile ilgili bilgi açısından önemlidir.
Çocuklarla çalışma yaparken bir teknik asistana ihtiyaç duyulabiliniyor. Teknik asistan şu durumda gerekli olabiliyor: çocuklardan biri hızlı bir şekilde resim ya- parken terapist ona nasıl kalem tutacağını ve temiz, güzel bir resim yapacağını göstermek için gittiğinde bu sırada başka bir çocuğun çizdiğini silmeye çalışması durumunda teknik asistana ihtiyaç duyuluyor. Resmi silen çocuğa silmek yerine beyaz pastel boyayla üstünden boyanmasını göstermek gerekir.
Resim Terapisiyle ilgili Grup Terapi Örnekleri
Tedavi konusunda resmin ( sanatın ) rolünü kanıtlayan ve oldukça kesin sonuçlara varmış olan çalışmalar bulunmaktadır. Resmin tedavideki rolü aşağıdaki iki çalışma örneğinde açıklanmaktadır.
Araştırma ve Gelecek
Britanyadaki araştırmalar sistematik bir şekilde araştırılmamıştır. Bu araştırmaya Amerika da söz sahibi klinikler ve teşhis merkezleri katılmıştır.
Örneğin:
Serban 1972, Waeson 1971, Anastasi ve Foley 1944 çalışması verilebilir.
Sanat terapisiyle ilgili büyük ölçüdeki psikolojik araştırmalardan bitanesi, insan figürü çizerek günümüzde insan bilgisi (düşüncesi) hakkında bilgi sahibi olmaktır. (Machover 1949, Hlzberg ve Wexler 1950, Swensen 1968) fakat terapinin araştırılması ile ilgili istatistiksel sonuçlar bulmak çok zordur.
Bazı terapinin ince ayrıntılarıyla ilgili materyalleri (Rosenberg 1965, Dalley 1980 ve1981) kitaplarından bulabilirsiniz.
Örneğin: Dalleyin 1978’de hastayla yapmış olduğu sanat terapisi örneği verilebilir:
Benim resimlerim en fazla 2 ya da 3 renk- ten oluşmaktadır. Kırmızı, Siyah ve bazen de San.
Üzüntülü olduğum zaman Siyah umutsuzluk anlamına ve kişisel değersizlik anlamına geliyor.
Kırmızı sinirli olduğumu ifade ediyor.
Sarı zayıf ve halsiz olduğumu gösteriyor ve bazen de ilerde biraz mutlu olacağımı gösteriyor.
Ben resim çizdiğim zaman genellikle siyahı kullanıyorum çünkü sırlarımın bilinmesini istemiyorum bu beni sinirlendiriyor. Ben hastanede olduğum zaman sanat terapisi benim için daha değerli oluyor. Çünkü, orada çok rahat oluyorum ve vaktimi iyi kullanıyorum kendi agresif ve saldırgan duygularımı daha çabuk kağıtlara aktara biliyorum.
Bu yorum sanat terapisinin nerede ve nasıl etkili olduğunu gösteriyor ve bu verilen kullanarak sanat terapisinin gelecekte nasıl verimli hale geleceği hakkında bilgi ediniriz.
Sanat terapisinin geleceği nedir?
Sanat terapi profesyonel anlamda Britanya Uluslararası Sağlık Servisi ile birlikte kurulmuştur. Onun 3 tane uygulama merkezi var. Uygulama merkezlerinde psikoloji ve psikoterapi uygulamaları yapılıyor. Her bir uygulama programında ve sanat terapisinin kurulmasında sınırsız bir gelecek var. Bu alan İngiltere de genç ve çok disiplinli şekilde hızlıca büyüyen alandır.
Amerikada da sanat terapisi büyüyen bir alandır. Uzmanlar ve hastalar tarafından bilinmeye, tanınmaya başlandıkça, bu alanda iş verme (istihdam) de artmaktadır. Sanat terapi programı mezunları tam- gün ve part-time pozisyonlarda iş bulmada başarılıdırlar.
Ülkemizde de sanat terapisi Osmanlı devrinden günümüze kadar ilgisini yitirmeyen ve gelişmekte olan bir alandır. Sanat terapisi ile ilgili sık sık seminerler verilmekte ve stüdyo çalışmaları yapılmaktadır.